Kira sözleşmesi kanundaki tanımıyla “…kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Şeklinde ifade edilir. Kiralayan, kiracı ve kiralanana ilişkin hususlar, mevzuatımızda yer alan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiştir. Kira sözleşmeleri taraflar arasında belirli bir süre için düzenlenebileceği gibi belirsiz bir süre içinde tatbik edilebilir niteliğe sahiptir.

Süreler her ne kadar sözleşmenin içeriğine göre değişkenlik kazansa da sözleşme sürelerinden bağımsız olarak ortak ve değişmez bazı hususlar mevcuttur. Bu hususların en önemli noktalarından biri ise kiraya veren ile kiralayan arasındaki borçlar ve yükümlülüklerdir. Zira kiraya veren ile kiracı arasında aksi kararlaştırılmadığı ve özel hükümlerle değiştirilmediği müddetçe karşılıklı yükümlülükler ve sorumluluklar bulunmaktadır. Nitekim kiralayan ve kiracı olarak tabir edilen taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlıklar ağırlıklı olarak bahsetmiş olduğumuz yükümlülük ve sorumlulukların ihlal edilmesinden dolayı kaynaklanmaktadır. Doğanay Hukuk Ve Danışmanlık tam da bu noktada kiralayan, kiracı ve kiralananın konu olduğu ve bilhassa tahliye konularındaki ihtilaflara ilişkin hukuki hizmet sunmaktadır.

Yukarıdaki hizmetlere ek olarak; Ofisimiz, işçi-işveren uyuşmazlıklarına ilişkin sadece işçi talepli değil işveren talepli davalar da dahil olmak üzere her türlü dava nezdinde hazırlık süreçlerinin yürütülmesi, arabuluculuk görüşmelerine katılım sağlanması, takip ve temsil hizmetlerinin müvekkillerin menfaatleri doğrultusunda ve Türk Hukuku, yüksek yargı içtihatları ve uygulamalarını dikkate alınarak yürütülmesi konusunda hukuki destek ve danışmanlık hizmetleri sağlamaktadır.